Ontolojik Kanıt
- Dogu İsil
- 7 Oca 2024
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 Oca 2024
Ben yok muyum?
İnce bir zardan mı ibaretim ben?
Seyrelmiş miyim?
Ben yok muyum?
Bir yankı mı bu sözler.
Boşlukta, bende çınlayan.
Var olduğuma dair kanıt istiyorum!
Bir postulat değil,
Bir kelime oyunu,
Bir safsata değil,
Sapasağlam bir kanıt!
Suyun üzerindeyim.
Dağılıyorum.
Havada süzülmekteyim.
Çözünüyorum.
Ben dışında her yerde
Her şeydeyim.
Gerilmişim.
İnceldiği yerden
Apansız
Hah (iç çekerek güler)
Kopmak üzereyim.
Bir tiyatro oyununun parantezleri arasında tasvir ediliyor eylemlerim ve ben repliklerimi hatırlamıyorum. Kafamın içinde bir ses, sufle veriyor durmadan. Donuk bir şekilde tekrar ediyorum. Kayıtsız. (Kekeleyerek)
Var olduğundan bu kadar emin kimselerin bilinçsizce icat ettiği dilin özneye mecbur gramerinin beni gülünç duruma düşüren yasalarına tabiyim.
Tebayım.
İşte sikik bir tamlama,
Zincirleme
Çirkin
Kulağa nasıl da kötü geliyor
Nasıl da haklı çıkartıyor beni.
Kimi zaman yokum ben.
Kimi zaman şüphe etmem varlığımdan.
Kimi zaman...
Kimi zaman tükeniverir yazacaklarım. Eskimiş bir tezlik ekinin ifade edebileceğinden çok daha ani bir şekilde.
Ve sonra
Yine yok olurum ben.
İncelirim.
İncelir, incelir
Zenon'u kahkahalara boğarım ben.
Nietzsche'yi hüsrana.
Comments