kambur
- Peren İlge Genç
- 18 Şub 2024
- 1 dakikada okunur
Pardon! Biraz durup dinleyebilir misiniz?
Evet siz, biraz bekleyin lütfen.
Haklı olarak soruyorsunuz: "Niye?"
Daha keskin gözlere ihtiyacım var.
Ha bir de daha açık bir zihne!
Benimki biraz dağınık, düğümlenmiş, biraz da tozlu.
Kayboldum sanırım.
Pencerem onca kova suya bana mısın demedi, hala buğulu.
İçinden çıkamadığım bu birkaç metrelik yalnızlık çokgeninde
hangi kenara varsam bir köşem batıyor gözüme.
Dışarısı da ne soğuk!
Buyrun sizin için ayrıldı bu koltuk.
Bir fincan dinlenelim lütfen, çok yoruldum.
Hıh! Hayatımın ipleriymiş...
Tutmaya çalıştıklarım bıçak gibi keskin, birer birer parmaklarımı çekiyorum.
Beceriksiz bir vantrolog gibi hissettiriyor bu hadise.
Bir insan bu kadar mı bilenir kendisine?
Yalvarıyorum yerime başkası geçsin bir süre, en azından birkaç gün,
ben olmaya biraz ara vermek istiyorum.
Bir şişe şarabı hurra kafaya dikip
gırlayan kedimi kuru gözlerle uzun uzun izlemek...
Kafamdaki küflü seslere eşlikçi niyetine
televizyonda bayat bir dizi oynayacak.
Tek istediğim bu, birkaç gün dinlendiğim bir kaçamak.
Şey,
siz...
Yani aslında...
Aslında pek hoşsohbet biriyim inanın.
Maharetliyimdir, enfes portakallı kek yaparım.
Bir çay koysanız keyiflidir de sabahlarım.
Siz...
Siz istemez miydiniz bu aklı birkaç gün?
Kendinizi bir nevi emanet dolabı gibi düşünün.
Hayır, hayır n'olur gitmeyin yalvarırım.
Birkaç saat peki?
Durun durun!
Birkaç dakika da olur.
Saniye de...
N'olur,
bir saniye…
Comments